Network Detection and Response (NDR), bir ağdaki potansiyel tehditleri tespit etmek, izlemek ve yanıtlamak için kullanılan bir güvenlik teknolojisidir. NDR, ağ trafiğini analiz ederek, zararlı aktiviteleri ve saldırıları tespit eder. Bu sayede, ağa sızan veya saldırgan davranışlar sergileyen kötü niyetli kişilerin faaliyetlerini belirleyebilir.
NDR, birçok farklı güvenlik tehdidini tespit edebilir. Örneğin, malware (kötü amaçlı yazılım) saldırıları, phishing (kimlik avı) girişimleri veya veri ihlalleri gibi tehditler NDR tarafından izlenebilir. Bu, ağ yöneticilerinin potansiyel güvenlik risklerini tanımlayabilmesi ve onları hızla yanıtlayabilmesi anlamına gelir.
NDR ayrıca ağ trafiğini analiz ederek, ağ performansını da izler. Bu sayede, ağda meydana gelen sorunları tespit edebilir ve performansını optimize etmek için gerekli önlemleri alabilir. Bu, ağ yöneticilerinin ağlarını daha verimli ve güvenli hale getirmelerine yardımcı olur.
Network Detection and Response (NDR) tehditleri tespit eder, ağ performansını izler ve ağ yöneticilerine potansiyel risklere hızlı bir şekilde yanıt verme imkanı sağlar. NDR, güvenli bir ağ altyapısı sağlamak isteyen kuruluşlar için önemli bir araçtır.
Şirket ağlarında olan tüm olayları izlemek için yönetim ve izleme araçları kullanmamız gerekmektedir. Önceleri ağı izlemek için kullanılan uygulamalar, ağdaki cihazlar ve trafikle ilgili bilgileri verebilse de tüm yorumu ağ yöneticisine bırakıyor ve ağın bileşenleri arasında oluşan problemleri tespit edemiyordu.
Günümüzde bahsedilen eski nesil ağ izleme yazılımları, yerlerini daha detaylı paket inceleyen, uygulama duyarlı ve ağın tamamıyla entegre çalışan akıllı yönetim ve izleme araçlarına bırakmıştır. Ağ yöneticilerinin en büyük sorunu, yaşanan sıkıntının ağın neresinde olduğunu ve bu problemin neden kaynaklandığını bulmak veya ispatlamaktı.
Kurumlarda oluşan bu ihtiyaca istinaden ağ yönetim ve izleme yazılımları gelişim göstermiştir. Gelişmiş ağ izleme ve yönetim çözümleri ile ağ hakkında bilgi alırken, izin verilmesi durumunda da bulunan hatalar otomatik olarak düzeltilebilmektedir.
Opdotech olarak yeni nesil ağ yönetim ve izleme çözümlerimiz ile müşterilerimizin ağlarını uçtan uca ve tüm detayı ile yönetmelerini, izlememlerini ve denetlemelerini sağlıyoruz.
Veri merkezlerindeki ağ trafiği miktarı son yıllarda ciddi oranda artmıştır. Bu artış ile beraber bu trafiğin veri merkezi içinde doğru sunuculara yönlendirilmesi önemli bir konu halini almıştır. Sunuculara gelen bu ağ trafiği yükünü, belli kurallara göre dağıtarak web uygulaması, web sitesi, veri tabanı vb. hizmetlerin performans ve güvenirliliği arttırılmaktadır. Bu trafiğin sunuculara dağıtılması ve dengelenmesi işlemini gerçekleştiren sistemler “Load Balancer” olarak adlandırılırken yapılan işleme de “Yük Dengeleme (Load Balancing)” adı verilir. Load balancer’lar, HTTP, HTTPS, TCP ve UDP olmak üzere 4 temel trafik türü üzerinde verilen kurallara göre yük dengeleme işlemini gerçekleştirir.
Yük dengeleme cihazları/yazılımları (load balancer) veri merkezimizdeki kritik sunuculara gelen bu trafikleri sadece trafik miktarına göre değil aynı zamanda sunucular üzerindeki kaynaklara göre de yapabilmektedirler. Dolayısıyla veri merkezlerinde iş sürekliliğinin de önemli bir parçası haline gelmişlerdir. Bunu aynı veri merkezi içinde sağlarken uzak lokasyonlardaki veri merkezleri içinde sağlayabilmektedirler.
Peki kurumlar neden Load Balancing çözümü kullanmalıdır?
- Erişilebilirlik ve sunucu sürekliliği en üst seviyeye çıkarılır. Bu sayede sunucu sistemi kullanıcılar için her zaman hazır ve erişilebilir durumda olur. “single point of failure” riski ortadan kalkar.
- Dönemsel olarak yaşanacak trafik artışlarında dahi gecikmeler ve erişim kesintileri yaşanmayacağı için verilen hizmetten kullanıcı ve müşteriler memnun kalır.
- Kullanıcılar en uygun uygulama / veri tabanı kaynaklarına yönlendirileceği ve uygulama / veri tabanı optimizasyonu sağlanacağı için perfromans sürekliliği sağlanır.
Opdotech olarak alanında lider markalarla yük dengeleme çözümleri sunmaktayız.
Güvenlik bilgi teknolojilerinde en kritik konularından birisidir. Kullanıcılar ağ üzerinden kurumsal kaynaklara ulaşırken, ağı kullanıcı zayifetlerinden korumak için ağ güvenliğimizi ağın her noktasında sağlamamız gerekmektedir.
- Bu noktada ağa bağlı kaç tane kullanıcı var?
- Kaç tane yazıcı, barkod okuyucu, IP telefon, IP kamera var?
- Kaç tane iPhone11 iOS 13 kablosuz olarak ağa bağlı? Kaç tane misafir var? Kaç tane kullanıcı VPN ile bağlı?
- Bu kullanıcıların antivirus yazılımları güncel mi? Bu kullanıcılardan birinde bir malware bulaştığında bu malware in yayılımını nasıl keseceğiz? gibi soruların cevaplarını bilmek avantaj sağlayacak ve güvenlik tehditlerini daha kolay yönetmek mümkün olacaktır.
Kurumların ağlarında özellikle kullanıcı seviyesinde ne olup bittiğini görebilmek ve bu ağın her noktasında oluşabilecek tüm tehditlere en uç noktada müdahale edebilmek ağ güvenliği için önemli bir konudur. Ağ güvenliğini sağlamada ağın tüm noktasındaki cihazlarla entegre çalışan Network Access Control (NAC) çözümlerini kullanmak yardımcı olacaktır. NAC çözümlerini çeşitli entegrasyonlar ile besleyerek ağ güvenliği maksimum seviyeye çıkarılabilmektedir.
Opdotech olarak sunduğumuz ağ güvenliği çözümlerimiz ile müşterilerimizin ağ güvenliklerini üst düzeye taşıyoruz ve ağın her noktasından gelecek tehditlere karşı ağlarını hazırlıyoruz.
Çalışma şeklinizin nasıl değiştiğini düşünün. Muhtemelen artık sabah 9 akşam 5 değil. Herkes tek bir ofiste de değil. Günümüzde çalışmak için işbirliği gereklidir ve saat dilimlerine yayılan ekipler söz konusudur. Dünyanın her yerinden kuruluşlar artık daha fazla üretkenlik ve kurum çevikliği için daha güçlü çalışan bağlılığı ve müşteri deneyimi arıyor. Daha etkili bir işbirliği, kuruluşların daha akıllıca çalışmasına yardımcı oluyor.
Çalışanlar her mekanda tüm diğer çalışanlarla etkileşim içinde olmak ihtiyacı duymaktadırlar. Yani artık çalışanlar, müdürler ve patronlar çok daha mobil olmaktadır. Mobil oldukları durumlarda iş süreçlerini işbirliği çözümleri ile çok kolay takip edebilmektedirler. Böylelikle kullanıcılar daha verimli bir çalışma modeline sahip olmaktadırlar.
Gelişen teknoloji ile beraber video iletişimi yüz yüze görüşme deneyimi yaşatmaya yaklaşmıştır. Videokonferans çözümleri çok daha kolay, hızlı ve verimli bir hal almaktadır. Bulut tabanlı videokonferans çözümleri ise son dönemlerde çok daha basit ve uygun çözümler sunmaktadır.
Opdotech olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre gerek lokal kaynaklarda çalışan gerekse bulut tabanlı iletişim çözümleri sunuyoruz.
Veri merkezi ve kampüs ağlarındaki gelişmeler geniş alan ağlarında da görülmektedir. Özellikle çok şubeli kurumlarda şubelerde kullanılan uygulamalar ve bu uygulamaların kritikliği geniş alan ağlarını değişeme zorlamıştır. Bu değişim ile beraber daha kolay yönetilen, görünürlüğü üst düzeyde olan, uygulama duyarlı ve yazılım tabanlı geniş alan ağları konsepti olan SD-WAN (Software Defined Wide Area Network) çözümleri önem kazanmıştır.
SD-WAN ile beraber tüm şube ağlarımızı çok daha hızlı ve kolay bir şekilde hazır hale getirirken, şube hatlarını daha efektif kullanmak mümkün hale gelmiştir. Şubelerimizdeki uygulamalar, uygulama yapısına uygun hatları tercih edebilmektedir. Tüm yapıyı tek merkezden yönetme (controller) mimarisi SD-WAN çözümlerinde olmazsa olmaz bir durumdur.
Merkezi Yönetim yapısının getirdiği faydalardan biri de görünürlülüktür. Böylece tüm geniş alan ağımızdaki uygulama trafiklerini, hat yoğunluklarını, cihaz durumlarını, kullanıcı davranışlarını ve daha bir çok bilgiyi merkezi yönetim birimi üzerinden görmek mümkün olmaktadır. SD-WAN çözümlerinin kampüs ağlarına entegrasyonu sayesinde ugulamaların uç noktadaki şubeden, kampüs networküne ve hatta veri merkezi içindeki uygulama havuzuna kadar takip edebilmek mümkündür.
SD-WAN çözümlerinin getirdiği avantajlardan bir tanesi de daha önce geniş alan ağlarında kapalı bir ağ olduğu için çok önemsemediğimiz güvenliktir. SD-WAN çözümleriyle beraber güvenliği, geniş alan ağının uç noktalarına da uygulamak mümkün hale gelmiştir.
Opdotech olarak sunduğumuz çözümler ile müşterilerimizin tüm networkünü uçtan uca ele alıyoruz. Müşterilerimize daha entegre, görünürlüğü üst düzeyde olan, uygulama duyarlı ve güvenliği üst düzeyde olan geniş alan ağı çözümleri sunuyoruz.
Mobil cihaz ve teknolojilerin yaygınlaşması ile kullanıcılar artık ciddi oranda kablosuz ağları kullanmaya başlamıştır. Internet kullanımı ve uygulama sayısındaki artışla beraber kullanıcıların ses, görüntü ve uygulama trafikleri için kablosuz ağlardan hız ve performans beklentileri de artmıştır. 802.11n ile başlayan kablosuz ağlardaki hız artışı 802.11ac ve son olarak 802.11 ax (wifi 6) standardı ile gigabit seviyelerine kadar çıkmıştır.
Wifi 6 standardı ile beraber kablosuz ağlar ciddi oranda hız kazanırken aynı zamanda kullanıcılar için çok ciddi verimlilik sağlamaktadır. Böylelikle kullanıcılar kablolu ağlar kadar verimli ve hızlı kablosuz ağ deneyimi yaşamaktadırlar.
Tek merkezden yönetilen donanım tabanlı (controller) mimarilerin yanında yeni nesil bulut (cloud) tabanlı kablosuz ağlar da ağ yöneticilerine çok sayıda avantaj sağlamaktadır. Cloud tabanlı çözümler, kolay yönetim sağlarken operasyonel maliyetleri de büyük ölçüde düşürmektedir. Bulut tabanlı kablosuz ağlar ile birlikte çok daha kolay, esnek ve büyümeye açık bir kablosuz ağ altyapısı sağlanmaktadır.
Kablosuz ağların sorunsuz şekilde çalışması için en önemli etken saha keşfidir. (site survey) Opdotech olarak profesyonel survey araçlarımızla müşterileri altyapılarının wifi keşiflerini yapıyoruz.
Kampüs ağları kullanıcıların datalarını veri merkezine taşıyan katmanda yer almaktadır. Veri merkezinde ilerleyen ağ trendleri son zamanlar kampüs networklere de sıçramıştır. Büyüyen uygulama havuzu, kullanıcıların ihtiyaçları ve görünürlük ihtiyaçları kampüs ağlarını da sezgisel ağlara evrilmesine sebep olmuştur. Evet, bizler için yeni bir kavram olan sezgisel ağlar konsepti ile kampüs networkümüzü daha otomatik, daha stabil ve daha güvenli bir hal almasına yol açmıştır.
Yeni nesil ağ konsepti ile kampüs ağları daha akıllı davranarak ağda oluşan her türlü davranışı sezebilen, kullanıcı hatalarını minimuma indiren ve görünürlüğü muazzam şekilde attırmaktadır. Yeni nesil kampüs ağlar aynı şekilde ağ üzerinde oluşacak problemlere de çok daha duyarlı bir şekilde yaklaşarak ağ yöneticilerine kolaylık sağlamaktadır. Böylelikle operasyonel maliyetler de ciddi oranda bir düşüşe geçmektedir.
Yeni nesil sezgisel ağ konsepti ile kampüs ağlar daha entegre bir şekilde çalışmaktadır. Anahtar(switch) katmanı , kablosuz ağlar ve güvenlik ürünleri entegre çalışarak tek bir yönetim ve controller platformu ile denetlenmektedir. Bu controller mimarisi ile ağ daki tüm veri ve iletişim denetlenip kontrol edilmektedir. Dolayısıyla bu controller mimarisi ve sezgisel mantık ile ağın her noktası otomatik bir şekilde kontrol altına alınmaktadır.
Veri merkezleri içindeki ağ trafiği ve bu ağ trafiğinin görünürlüğü gün geçtikçe önemini arttırmaktadır. Veri merkezlerinde özellikle sanallaştırma teknolojilerinin gelişmesiyle beraber ağ katmanında ciddi hareketlilik ortaya çıkarken, kurumların içinde bulunduğu rekabet ortamından dolayı da kullanıcı ve uygulamaların veriye her zamankinden daha hızlı erişmeye ihtiyacı vardır. Bu noktada da verinin ağ içinde hızlı transfer edilmesi büyük bir önem kazanmaktadır. Bu yüzden veri merkezinde kullanılacak ağ cihazlarının yüksek performanslı ve gelişmiş özelliklere sahip olması gerekir.
Ayrıca veri merkezi içindeki uygulamaların çeşitliliği ve ağ katmanının üstündeki sunucu ve sanallaştırma katmanlarının dinamikliği, veri merkezi içinde Software Tabanlı Ağlar (SDN) mimarilerinin de hızla yaygınlaşmasına sebep olmuştur. SDN çözümüyle veri merkezindeki ağlar, daha sezgisel ve daha entegre bir hal almıştır. Aynı zamanda veri merkezi içindeki verilerin artması yine veri merkezi içindeki bu verilerin güvenliğinin sağlanmasını da zorlaştırmıştır. Bu verilerin segmentasyonunu sağlamak için SDN çözüm üreticileri güvenlik tarafına da ciddi yatırım yapmışlardır. Veri merkezi içindeki bu verilerin sunucudan trafiğin ağa aktarıldığı noktadan başlayarak en mikro seviyelerde güvenlik sağlamaktadır. Mikrosegmentasyon adı verilen bu yaklaşımla veri merkezlerinde en derin ağ güvenliği imkanı doğmuştur.
Opdotech olarak müşterilerimizin veri merkezlerindeki ihtiyaca göre en doğru SDN ve ağ cihazı (switch) çözümlerini kullanmalarına yardımcı oluyoruz.